4 Ocak 2017 Çarşamba

içten geçenler

bazı güzel zamanlarımız vardı. yıllar önce biz daha çok gençtik, çocuk sayılırdık. özgürdük, mutluyduk, mücadele ederdik. içimiz rahat uyurduk çünkü yapmamız gerekeni yapardık. şimdi elimizde avucumuzda hiçbir şey yok gitmek istemekten başka ama gitmek de çözüm değil. kalıp da savaşamıyoruz da. burada bu lanet olası yerde sıkışıp kaldık ve her gün sayısız yitiyoruz. 
umut denilen şeye bayadır kimsede rastlamadım, onunla birlikte akıl sağlığı da hızla tükenmekte ve bir de sabır. 
biz bittik bence. 22 yaşımızda bitirdiler bizi. biz mahfolduk. 

8 Mart 2016 Salı

bazen...

... ne yaparsan yap, olmuyor bazen. 

Yok olmuyor, adapte olamıyorum. Bazı şeyler o kadar güzel ki; kitaplar, filmler ya da diziler. Neden onların içinde değilim diye düşünmekten gerçek hayata adapte olamıyorum. Keşke Zelda'nın en yakın arkadaşı ben olsaydım, ya da Doctor'un yol arkadaşı. Hiç olmadı o çok çok uzak gezegen gerçek olsaydı da obi wan kenobi tarafından minik bir jedi olarak yetiştirilseydim. Biliyorum komik geliyor, ya da saçma belki de, ama işte o kadar güzeller ki bunları hayal etmekten alamıyorum kendimi. Sonra ne mi oluyor; sonra okul uzuyor, sonra hiçbir şeyden tat alamıyorum, sonra hep suratım asık oluyor, sonra sonra sonra...

Bir de işin 'son'u diye tatsız bir şey var. Her şey bitiyor. Hele güzel olanlar çok daha çabuk bitiyor. Bu da dayanma gücümü iyice azaltıyor.

Bu arada fark ettim de, buraya mutluyken asla gelmiyorum. Demek ki benim de içimi dökme şeklim bu.

Şimdi kendimi motive etme çalışmalarıma geri dönmek zorundayım. Artık mutluyken de yazmayı denemeliyim. Umarım öyle bir zaman olur ve gelip bu defa da güzel bir şeyler paylaşırım seninle sevgili jöleli şekerim.

8 Ekim 2015 Perşembe

09.10.15

Yarın başımıza ne geleceğini bilemezken uzun vadeli planlar yapmak biraz da şov değil mi ya?

Bu aralar sürekli plan yapıyorum, gelecek sene yapmak istediklerim belirlendi mesela ama önümüzdeki hafta sonu ne yapacağımı bilmiyorum henüz. Belki üniversiteyi bitirmeye yaklaştığımdandır bu geleceği planlama telaşı. En başta söylediğimle biraz çelişeceğini biliyorum ama bu plan yapma olayı -ve akabinde kurulan hayaller- baya keyifli bence. Sonuçta nereye varacağını bilmediği bi yola da girmez insan. Tamam kesin net ve tek bir yol yok belki ama işin eğlenceli (ve en yorucu) kısmı da o zaten, seçenekleri değerlendirmek, kendi yolunu bulmak falan. 

Hep söylemişimdir yolda olmayı bi yerlerde olmaktan daha çok severim ama acaba sonunda bi yere varacağımı bilmesem yine böyle çok sever miydim?

Neyse gece gece kafa açma seansını daha fazla uzatmadan kaçayım. (bi arkadaşın -selam olsun mollakafasına- gazıyla geldim buraya zaten ama özlemişim yazmayı, gelirim yine arada. kimse okumasa bile)

Umarım güzel hayallerin ve planların vardır ve hepsini bir bir gerçekleştirirsin sevgili okuyan.

He bir de bu aralar kendime de sürekli hatırlatmam gereken muazzam mottomu tekrar hatırlatayım; 'inanırsak olur bence' :)



20 Temmuz 2013 Cumartesi

star wars love

     Siz de Star Wars serisinin orjinal üçlemesini izledikten sonra öncül üçlemeyi izleyip "e şimdi 3. filmde bırakmak olmaz, 4-5-6'yı tekrar izleyeyim" deyip sonsuz bir döngüye dahil oldunuz mu? Evet dediğinize eminim. Çünkü öyle bi dünya ki ne çıkabiliyosunuz ne de çıkmak istiyosunuz. Hangi karakteri hangi filmi daha fazla seveceğinize karar veremiyosunuz falan. Öyle güzel bi şey yani. Bu aralar fazlaca boş vaktim olduğundan ve aşırı sevdiğimden tekrar tekrar izliyorum da ben oradan aklıma geldi bi şeyler yazmak. Neyse en sevdiğim fotoğrafları ekleyerek yazıma son vereyim de gidip film izleyeyim. Sevgiler :)












2 Temmuz 2013 Salı

TheShowMustGoOn

Belki tek bir insan dünyayı bu bok çukurundan kurtaramaz, kabul ediyorum. Ama yaşarsak bir şeyleri değiştirebiliriz. Yaşamaya, sesimizi çıkarmaya devam etmek zorundayız. Dayanamıyorum deyip işin içinden çıkmak yok. Pes etmek, boyun eğmek asla yok. İnanmak zorundayız; herkes vicdansız değil, herkes kula kul değil, herkes köle değil. Bizler gibi insan çok. Dili, dini, ırkı, cinsel tercihi ne olursa olsun bir diğerinin, kardeşinin hakkını savunan insan çok. 20 yıl önce insan insanı yaktı diye bugün ağlayan insan çok. 20 gün önce de az daha aynısı oluyordu diye ses çıkaran insan çok. Ethem öldü diye üzülen insan çok. İNSAN ÇOK bu memlekette. Biz olana bitene göz yummayacağız. Elimizden, dilimizden geleni yapacağız. Belki gece yine uyuyamayız ama bizi uyutmayan şey yakamızı bırakmayan vicdanımız değil onların vicdansızlığı olur.